Gezilip Görülecek Yerler
1: Mut Kalesi
Mut Kalesi ilçe merkezinin kuzeyindeki bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Kalenin yapım tarihi kesin olmamakla beraber İlk Çağa kadar uzanmaktadır. Bazı iddialara göre Hitit döneminde kalenin yapımına başlanmış, bugünkü görünümünü Karamanoğulları zamanında almıştır. Bizans döneminde de onarılmıştır.
Evliya Çelebi’den öğrenildiğine göre, Mut kalesini Rumlardan almak isteyen Karamanoğlu Yakup Bey’in askerleri burada şehit olmuştur. Bunun üzerine Karamanoğlu İbrahim Bey, büyük bir kuvvetle kaleye hücum etmiş ve içerisinde bulunan 70.000 askeri öldürmüş ve ölüleri de kalenin güneyindeki bir tepeye gömdürmüştür. Bu yüzden de günümüzdeki bu tepeye Meşatlık Tepesi denilmektedir.
Kale kesme ve moloz taştan yapılmış olup dikdörtgen planlıdır. Kalenin dokuz burcu vardır. Ayrıca surların içerisinde iç kale olarak nitelenen bir de kulesi bulunmaktadır.
2: Yerköprü Şelalesi
Yerköprü Şelalesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce Türkiye’de koruma altına alınan 94 tabiat anıtı ağacın yanı sıra tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere sahip 8 ayrı tabiat parçasından birisi olma özelliğini taşıyan Yerköprü Şelalesi, 03 Mayıs 2011 tarihinde Tabiat Anıtı olarak tescillendi.Ermenek çayı üzerinde bulunan Yerköprü Şelalesi’ni görenler doğa harikası olarak kabul görmektedir. Mut İlçe merkezine 35 kilometre uzaklıktaki şelaleyle ilgili uzmanların yaptığı araştırmada, 110 milyon yıl önce Kretase (Tebeşir Dönemi) yaşlı kireçtaşlarının faydalanması sonucunda çok dar bir kaynak suyun varlığıyla ortaya çıktığı belirtiliyor.Yaklaşık 30 metre yükseklikten akan şelalenin, kendisini oluşturan 200 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde ve tabanı 10-15 metre derinliğinde göl olan su tünelinin içerisindeyse doğallığı bozulmamış sarkıt ve zengin bitki örtüsü yer alıyor. En etkili yerlerden biri olan ve köprü görevini gören mağaranın Gezende Barajı’ndan gelen suyla beslenmesi ve kayanın dibindeki gözden çıkan suyun birleşme yerindeki hareketlilik beraberinde serinliği getiriyor.
3: ALAHAN MANASTIRI
Evliya Çelebi'nin "Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor" diye anlattığı Alahan Manastırı, Mersin-Karaman karayolu üzerinde, Mut'un 20 km kuzeyinde, Geçimli köyü civarındadır. 1300 m yükseklikte ve Göksu Vadisine bakan dik bir yamaca oturtulmuştur. Hıristiyanlığın Kapadokya ve Likonya (Konya)' da yayılması sırasında bu yeni dini kabul edenlerin takibe uğraması, inanmayanlar tarafından öldürülme korkusu, Hz. İsa'ya inananları dağlık bölgelerdeki mağara kaya oyuklarında ibadete zorlamıştır. St. Paul ve yine Tarsus'ta yaşamış Hıristiyan öncülerinden Barnabas ile birlikte Hıristiyanlığı yaymak için Konya-Kapadokya ve Antalya-Antakya'ya kadar maceralı yolculuklar yapmıştır. İşte bu iki Hıristiyan Aziz'in gezileri sırasında konakladıkları her yerde anılarına mabetler yapılmıştır. Alahan Manastırı bunlardan biridir. 440-442 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilen Alahan Manastır Külliyesi, Batı Kilisesi, Manastır, Doğu Kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odacıkları ve çevredeki mezarlardan oluşmaktadır. Kilise binaları, Ayasofya Müzesi ile ortak mimari özellikleri taşımaktadır. Süslemesinde usta bir taş oymacılığı görülür. İlk kilise korint başlıkla iki dizi sütunla üç nefe ayrılmıştır. Narteksten ana mekana geçilen kapının atkı ve yan dikmeleri kabartmalarla süslüdür. St. Paul, St. Pierre figürlerinden başka bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail, Mikail'in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, incil yazılarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motifleri zengin bir şekilde tasfir edilmiştir. Kiliselerin doğusundaki geniş avlunun güneyinde dinsel törenlerin yapıldığı dehliz, 11 m. uzunluğunda kemerli ve sütunlu bir galeri şeklindedir. Galerinin ortasında kalabalık kabartma süsleme ile her yanı işli büyük bir niş bulunmaktadı.Galeride apsisli vaftizhane ve karşısında Alahan Manastırının en görkemli yapısı olan mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarların kuzey duvarı kayaya yontulmuş, üst örtüsü yoktur. Ana nefin ortası ilginçtir. Burası paye ve sütunlara oturan dört kemerle örtülü kare planlı bir kule biçimindedir. Kule yukarıda sekizgene dönüştürülmüştür. Kapı çerçevesi süslüdür.

Mut Kalesi ilçe merkezinin kuzeyindeki bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Kalenin yapım tarihi kesin olmamakla beraber İlk Çağa kadar uzanmaktadır. Bazı iddialara göre Hitit döneminde kalenin yapımına başlanmış, bugünkü görünümünü Karamanoğulları zamanında almıştır. Bizans döneminde de onarılmıştır.
Evliya Çelebi’den öğrenildiğine göre, Mut kalesini Rumlardan almak isteyen Karamanoğlu Yakup Bey’in askerleri burada şehit olmuştur. Bunun üzerine Karamanoğlu İbrahim Bey, büyük bir kuvvetle kaleye hücum etmiş ve içerisinde bulunan 70.000 askeri öldürmüş ve ölüleri de kalenin güneyindeki bir tepeye gömdürmüştür. Bu yüzden de günümüzdeki bu tepeye Meşatlık Tepesi denilmektedir.
Kale kesme ve moloz taştan yapılmış olup dikdörtgen planlıdır. Kalenin dokuz burcu vardır. Ayrıca surların içerisinde iç kale olarak nitelenen bir de kulesi bulunmaktadır.

Yerköprü Şelalesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce Türkiye’de koruma altına alınan 94 tabiat anıtı ağacın yanı sıra tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere sahip 8 ayrı tabiat parçasından birisi olma özelliğini taşıyan Yerköprü Şelalesi, 03 Mayıs 2011 tarihinde Tabiat Anıtı olarak tescillendi.Ermenek çayı üzerinde bulunan Yerköprü Şelalesi’ni görenler doğa harikası olarak kabul görmektedir. Mut İlçe merkezine 35 kilometre uzaklıktaki şelaleyle ilgili uzmanların yaptığı araştırmada, 110 milyon yıl önce Kretase (Tebeşir Dönemi) yaşlı kireçtaşlarının faydalanması sonucunda çok dar bir kaynak suyun varlığıyla ortaya çıktığı belirtiliyor.Yaklaşık 30 metre yükseklikten akan şelalenin, kendisini oluşturan 200 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde ve tabanı 10-15 metre derinliğinde göl olan su tünelinin içerisindeyse doğallığı bozulmamış sarkıt ve zengin bitki örtüsü yer alıyor. En etkili yerlerden biri olan ve köprü görevini gören mağaranın Gezende Barajı’ndan gelen suyla beslenmesi ve kayanın dibindeki gözden çıkan suyun birleşme yerindeki hareketlilik beraberinde serinliği getiriyor.
3: ALAHAN MANASTIRI

Mut Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği hizmet alanında bulunan Karaekşi Mesire Yeri, Orman Bakanlığı'nca Milli Park ilan edilen bir dinlenme yeridir. Saha 1965 yılında tesis edilmiş olup, 5,0 Ha'lık alanda, günübirlik piknik alanıdır. Özelliği, orman içi ve dere kenarı oluşudur. Saha tamamen çınar ve kızılcam ağaçlarıyla kaplıdır. Alanı içinde alabalık üretme çiftliği de bulunan Karaekşi'de, balık üretme havuzlarında değişik yaş, boy ve ağırlıkta alabalık görmek ve saha içerisindeki kır gazinosunda taze alabalık yemek mümkündür. Alanda, ayrıca, satış büfesi, tuvalet, çocuk oyun alanı, otopark ve yağmur barınağı mevcuttur. Ayrıca yeterli sayıda piknik masası ve ocak bulunmaktadır. Karaekşi mesire yeri ve alabalık üretim istasyonu işletmeciliği, 2001 yılında 10 yıllığına özel sektöre ihale edilmiş olup, işletmeciliği halen özel sektör marifetiyle yürütülmektedir. Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi.
Yorumlar
Yorum Gönder